Koç Boynuzu
İşte! KOÇ BOYNUZU sembolünün temsil ettiği güç ve kudret ile karşımızdasın! Bakıyoruz da istediğini elde etme konusunda oldukça inatçı, üstüne üstlük bir de başarılısın. Her alanda ne olacaksa en iyisi olsun diyerek yola çıktığın için de birileri sana gözü yükseklerde diyebilir. Ama bilmelisin ki bu seçtiğin sembol Helen’de Afrodit’in eşi Adonis’in temsili, erkek tanrıça imgesinin ta kendisi! Yani ponçiğim seni bu kartı seçmeye yönlendiren kolektif hafızan bile statü sahibi. Haliyle önünde, bir hükümdar gibi başarılar kazanacağın yeni maceralar var. Eğer yolun Mordor’a düşer de bizim Gollum’u görürsen çok selam söyle, gram altın fiyatlarından sonra kendisine hak veren çok insan var.
Doğum ve Çoğalma Kategorisi
Motifs Related to Birth and Reproduction
“Bereket, kahramanlık, güç ve erkeklik sembolü olan koç boynuzu motifi, Anadolu kültüründe ana tanrıçadan sonra ya da onunla birlikte kullanılan bir motiftir. Boynuz sembolü, insanlık tarihinde her zaman güç kuvvet temsili olan erkekle özdeşleştirilmiştir. Başlangıçta üremede erkeğin biyolojik rolü tam olarak anlaşılmadığı için kadın tanrıçalaştırılmıştır. Erkeklik ve bereket kavramlarının, Anadolu’da dünyadaki diğer etnik kültürlere oranla daha fazla yan yana anılması erkeğin üremedeki rolünün benimsendiğinin göstergesidir.”
“The ram’s horn motif represents fertility, heroism, abundance and manhood and in Anatolia, is second in importance only to the mother goddess. Initially, the role of the male in reproduction was not fully comprehended: consequently, more attributes were ascribed to the female, as she was considered the supreme power in reproduction. The same approach held true even when male deities became predominant. The horn has been identified with manhood throughout history, as it indicated power and strength. In Anatolia, however, man hood represented fertility. This illustrates the fact that the role of the male in reproduction had been recognised.”
Erbek, Mine (2002). Çatalhöyük’ten Günümüze Anadolu Motifleri, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara. s.30
